28 Şubat 2021 Pazar

99 GÜN



Merhaba! Bugün size okumaktan hiç keyif alamadığım bir kitaptan bahsedeceğim: 99 Gün.

ARKA KAPAK

1. Gün:
Star Lake'e döndüğüm akşam, Julia Donnelly evime yumurta atınca kimsenin olanları unutmadığını anladım: Patrick'le ilişkimi, ağabeyiyle aramızda geçenlerden sonra nasıl berbat ettiğimi. Tüm aileye nasıl zarar verdiğimi. Şimdi yaz boyunca evde hapis hayatı sürdürmeliyim. 99 gün sonra cezam bitecek ve buradan üniversite için ayrılacağım.
4. Gün:
Arabamın camına iliştirilen ve hiç de hoş olmayan not, Julia'nın olanları hala atlatamadığını gösteriyordu. Bir el omzuma dokunduğunda kavga etmeye hazır bir şekilde arkamı döndüm. Gabe'di. Okuldan eve dönüyordu ve beni gördüğüne sevinmiş gibiydi. 
"Molly Barlow, ne yaşanmış olursa olsun, dönmene sevindim."
12. Gün:
Gabe beni partiye davet etti. Oldukça keyifli vakit geçiriyordum, beni öpmek üzereydi. İşte o an Patrick'i gördüm. Burada karşılaşmayı hiç beklemediğim ve beni asla affetmeyecek Patrick'i.


YORUM

🎇Kitap ana karakterimiz Molly'nin çocukluk arkadaşı ve ağabeyiyle yaşadığı karışık ilişkiyi annesinin kitap haline getirmesi üzerine terk ettiği kasabaya geri dönmesiyle başlıyor. Molly ilk günden itibaren tekrar gün yüzüne çıkan olaylarla birlikte 99 günlük yaz tatilini bir aşk üçgeni içerisinde geçiriyor.

🎇Gençlik kitaplarını seven biri olarak kitabın konusunu okuduğumda büyük bir hevesle almıştım. Kitabı bitirdiğimdeyse tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşadım.


🎇Başlarda Molly'nin gelir gelmez kendini eve kapatması, geçmişte yaşadığı olay hakkında ki düşünceleri onun için üzülmeme sebep olmuştu. Yaşadıklarının bir açıklaması olabileceğini, ikinci şansı hak ettiğini düşünmüştüm. Kitap ilerledikçe Molly'nin hayatının düzene girmesiyle, Gabe ve Patrick hakkında verdiği kararları okudukça tatlı bir aşk hikayesine tanıklık edeceğimi sanmıştım ama karakterlerin aynı hataları defalarca tekrarlaması, Patrick'in fazlasıyla düşüncesiz davranmasıyla yanıldığımı anladım.


🎇Molly ve Patrick asla sevemediğim, davranışlarına anlam veremediğim iki karakter oldular bu kitapta. Gabe ise zaman zaman yanlış davranışlarda bulunsa da haklı sebepleri olan tek karakterdi.


🎇Kitap boyunca bir çok olay yaşanmasına rağmen hiçbir karakterin düşünce açısından ilerleme göstermemesi, kitabın sürekli kendini tekrarlaması beni fazlasıyla sıktı. Kitabın sonu ise tahmin etmediğim şekilde bitmesine rağmen şaşırtamayacak kadar basitti diyebilirim. 


🎇Olay örgüsü, karakterleri, anlatımı.. Maalesef ki hevesle başladığım bu kitap okurken bana keyif vermedi. Yine de bu tarz gençlik romanlarını sevenler için bir günde bitirilebilecek çerezlik bir kitap olduğunu düşünüyorum.


📍2/5📍

ALINTILAR

"Donelly kardeşlerin arasında kalmak istemiyordum. Ama gerçek şu ki kalbimi çok önceden çalmışlardı."

"Ben de aklıma gelen tek şeyi yaptım. Hayatım boyunca iyi olduğum tek şeyi.. Kaçtım."

7 Şubat 2021 Pazar

BUGÜN KALAN HAYATIMIN İLK GÜNÜ



"Ne kadar ileriye gidebileceğimizi bilmenin tek bir yöntemi var: yola çıkmak ve yürümeye başlamak."  -Henri BERGSON

Merhaba! İlk gönderimde size Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü isimli kitaptan bahsetmek istedim çünkü şu an bulunduğunuz sayfayı açmam için gerekli cesareti verenlerden biri de bu kitaptı.

ARKA KAPAK

"Herkesin sahip olmak istediği şeylere sahibim ama hayatımdan memnun değilim, sence bu nasıl mümkün oluyor?"

"Eskiden ben de öyleydim: İstediğim her şeyi satın alma gücüm vardı, hayatım duygusal anlamda tatmin ediciydi ve sağlıklıydım. Ama bütün bunlara rağmen bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyordum. Ne olduğunu tam olarak bilmesem de kendimi bu dünyaya ait hissetmiyordum. Bu genel kasvet hali beni rahatsız ediyordu. Özümü bulamıyordum."

"Tıpkı benim gibi! Ben de aynı şeyleri hissediyorum. Mutluluklarım kısa sürüyor, bir şey yolunda gitmediğinde veya biriyle ters düştüğümde hemen mutsuz oluyorum, sürekli gergin hissediyorum... Ben de senin gibi değişmeyi çok isterdim. Ama nasıl?"

Maëlle her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan, yoğun tempoda koşturmaktan kendi mutluluğunu önceliği yapmayı unutmuş, Parisli mutsuz bir kadındır. En yakın arkadaşı Romane ile buluştuğunda öğrendiği gerçek sonucunda bir seçim yapmak zorunda kalır ve ondan istenen uzun, zorlu bir yolculuğa çıkar. Böylece mutluluğa giden hikâyesi de başlamış olur. Tam da Tolstoy’un dediği gibi, “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.

YORUM

🎇 Ana karakterimiz Maelle hayatını işine adamış, her anını kontrol altında tutmaya çalışan, mutluluğu neredeyse unutmuş bir kadın. 

🎇Kitabımız Maelle’nin en yakın arkadaşı Romane ile buluştuktan sonra Paris’te yaşadığı monoton hayatına ara verip uzun bir yolculuğa çıkmasıyla başlıyor. Kitap boyunca kahramanımıza günlük yaşantısından çok farklı durumlara şahit olacağı yolculuğunda eşlik ediyoruz. Fazlasıyla yabancı olduğu kültürü tanıyıp deneyimlerken ona bu süreçte yardımcı olan insanlarla zaman zaman hayatının önceliklerini, korkularını ve ön yargılarını sorgulamasına sebep olacak konular üzerinde tartışıyor.

🎇 Kişisel gelişim kitapları okumayı pek sevmeyen biri olmama rağmen kitabı okumaya başladığım andan itibaren hiç elimden düşürmedim. Her bölümde karakterimizin göstereceği değişimi merakla bekledim. Bir an önce kitabı bitirip karakterimizin baştan sona değişimini görmek için fazlasıyla sabırsızlandım diyebilirim. Kitap okuduğum süre boyunca Maelle ile birlikte kendi hayatıma da yön vermemi sağladı.

🎇Kitabı bu kadar sevmemin sebeplerinden biri de her sayfada, her karakterde kendime ait bir şeyler bulmam sanırım. Karakterler, kitabın konusu, akıcılığı.. Tam anlamıyla mükemmeldi. 

🎇Okuyan herkesin kitapta kendinden bir şeyler bulacağına ve belki de hiç fark etmediği konulara cevap bulacağını düşünüyorum.

📍 4/5 📍

ALINTILAR

“Korku kapını çaldığında kapıyı açma cesaretini gösterirsen arkasında kimsenin olmadığını görürsün.”

“Asıl önemli olan, sonra olacakları düşünmeden şimdi yaşadığın şeyin tadına varmak.”

"Mutsuz olmak için harcadığın tek bir an sana geri gelmeyecek. Yaşamının ne zaman başladığını biliyorsun, ama ne zaman biteceğini bilmiyorsun. Yaşadığımız her saniye bize sunulmuş bir hediyedir ve onu ziyan etmememiz gerekir."

"Mutsuzluğumuzun nedeni, sahip olamama korkumuzdu. Başkasının bakışına bağımlı olduğumuzda onun dışarı verdiği zehirli havayı ciğerlerimize çektiğimizi fark etmeden, kendimizi onun oksijenine bağlıyorduk."

00:00 BİRİ SİZİ DÜŞÜNÜYOR

"Etrafına mükemmel duvarlar ördüğünde bir gün oradan ayrılmak isteyeceğini hesaplayamıyorsun."      Merhaba! Bugün 00:00 Biri Sizi...